Ey aşılmaz dağların ardında,
Ulaşılmaz beldelerden uzak,
Hasretin
dallarını tutan sak,
Mavi, sonsuz bir takın altında!
Ey gülüşü
sabahlardan güzel,
Dünyası düşüncelerden geniş!
Ey göğsünde ilahi
geriniş,
Ruyalarıma hükmeden güzel!
Nerde iğinlen dalından
yere
Portakalların düştüğü çardak,
Kadehe duyarak değen dudak,
Sevgile
bakan göz, gecelere;
Yanmış ruhu titreyen ilahi,
Yapraklarda
billurlaşan seher;
Nerde cam kokan tahta testiler,
Geyik sesiyle çınlıyan
vadi?
Yaldız dallarda çiçek yerine
Yıldız açmaz mı artık
ağaçlar,
Yanmaz mı bin ruya ile saçlar
Kapanıp günün eteklerine?
Ey
gülüşü sabahlardan güzel
Dunyası düşüncelerden geniş!
Ey göğsünde ilahi
geriniş
Ruyalarıma hükmeden güzel!
Hakikate olmaz mı acap
ram
Yıllardır beslediğim düşünce?
Çıkılmaz dağlardan da mı
yüce
Hasretlerin tırmandığı ehram?
1914-1950
Orhan Veli Kanık