24 Haziran 2013 Pazartesi

OĞLUMA (akrostiş şiir)

İçimde büyük hisler var sana dair,
Hayat bütün güzelliklerini sunsun sana.
Sen doldururken henüz bir yaşını, geride kaldı benim otuz altı yılım.
Aslında en önemlisi nedir biliyor musun OĞLUM?
Ne olursa olsun dik durabilmek ayakta.

Alıp gitmek istersin başını çoğu zaman,
Lakırdılar duyarsın ulu orta,
Patara plajını gör ve hiç unutma, tutun hayata.
                                    Eylül 2012
                                    İstanbul
                                    Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

SEVMEK SENİ

Sevmek seni
Dünyadaki tüm çiçekler kadar
Sevmek seni
Baharda açan gül kadar
Sevmek seni
Yeni doğan bir bebek gibi
Sevmek seni
Çöldeki su kadar
          Eylül 2012
          İstanbul
          Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

İNCİ NUR (akrostiş şiir)

İnci tanemsin sen benim
Nur tanem birtanem
Canımsın sen benim
İçimde hissettiğim

Nur doldun yüreğime
Usulca kalbimi çaldın
Ruhumu sarıp gönlüme aktın
                       14 Şubat 2010
                       İstanbul
                       Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

İNCİ'me

Saçların dökülür omzuna,
Gözlerin bakar masumane,
Bir gülüşün yeter bana
Bir de dokunuşum yanağına.
Oy sevgilim oy, oy güzel bebeğim

Süt kokulu sevdiceğim,
Herşeyimsin sen benim.
Kederde, üzüntüde birlikteydik seninle
Oy sevgilim oy, oy güzelim oy

Mutluğum, sevincim,
Gönül sahilimde tek İNCİ'm,
Herşeyimsin sen canım bebeğim.
                       14 Şubat 2010
                        İstanbul
                        Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Öylesine Bir Ölüm

Sene bin dokuz yüz doksan dokuz,
aylardan hazirandı,
bir adam öldü...
Kimseler duymadı,
sessiz sedasız öylesine bir ölümdü...
Bir mezar bile bulamadılar,
mezarsız, topraksızdı,
bir Fatiha okuyanı bile yoktu,
onu nasıl bilirdiniz diye soranı da,
ne cenazesi oldu,
ne de bir tabutu,
sadece bir kişi onu kalbine gömdü...

Sene bin dokuz yüz doksan dokuz,
aylardan hazirandı,
bir adam öldü...
Sessiz sedasız öylesine bir ölümdü...
                               Aralık 1999
                               İstanbul
                               Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bir His

Ruhumda toprak esintileri...
Bir köy çocuğu gibi dolaşmakta ruhum,
Tarlalarda, bayırlarda.
Bir ağaç gölgesi aramakta,
Sığınılacak,
Altında sere serpe uzanılacak.
Gide gide dağlar, bayırlar aşılacak,
Pınarlardan su içilecek kana kana,
Ve insanlar olacak karşılaştığın
Sımsıcak, cana yakın Anadolu insanları...
                                     Kasım 1999
                                     İstanbul
                                     Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yüzmeyi Severim

Yüzmeyi severim,
Uçmak hissi verir insana.
Gökyüzünde kanat çırpar gibidir
Kollarım suyu yararken.
Bir huzur kaplayıverir insanı,
Denizin ortasında yapayalnız suda dururken.
Her kulaçta su kucaklanır,
Ve sonu gelmeyen bir kucaklama yarışını andırır
Art arda atılan kulaçlar.
Hürsündür...
Batar, çıkarsın,
Keyif içinde keyif alırsın...
                               Kasım 1999
                               İstanbul
                               Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sevmedim Diyemem

Sevmedim diyemem
Hayalin gelip kapımı çalmakta
Bir tatlı yüz getirmekte beraberinde
Hoş bir gülümsemeyle...
                        Ağustos 1999
                        İstanbul
                        Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Hayata Dair

Geceler dalga dalga sabaha vurur
Gün olur akan sular durulur
Gün olur şifalar bulunur
Gün olur dertler biter
Umutsuzluk umuda kavuşur
Cefalar sefaya, elemler lezzete dönüşür
Çile dediğin nedir sanki?
Keder dediğin nedir?
Hepsi insana ait, insana dair
Bir yol uzaktadır ışık, biliriz,
bir yol uzakta.
Uzun olduğunu da biliriz,
Biliriz de bilmemezlikten değildir zaten bizimkisi
Neden uzundur, deriz,
Neden iki adımlık değil?
Neden herşeye giden bir yol var sanki?
Neden zaman bir billur gibi akar?
Zaten hep ondan değil mi, bunca gam, çile,
keder ve endişe...
Yolları yormak lazım yolları,
Herşeyi oluruna bırakmalı,
Işınlanamıyoruz madem,
Sabırla yoğrulmalı
                          Kasım 1998
                          İstanbul
                          Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Parayla Değil

Beni ayakta tutan tek şey sevmek
Zaten o da parayla değil
                               Temmuz 1999
                               İstanbul
                               Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yaralı Kalbim

Bir mezarcıyla yarışır gibi sevgililer gömmekteyim
kalbimin derinliklerine.
Bir toplu mezarı andırmakta yaralı kalbim.
Küçük bir kartopu misali ızdırabım,
Her bir sevgiliyle büyümekte bir çığ gibi.
                                   Temmuz 1999
                                    İstanbul
                                    Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tutulma

Kimi zaman bir bakış yeter,
İnsanı mest etmeye,
Ya da hoş bir tebessüm.
Bir ok gibi saplanır gönüllere
Bir bakış, bir de tebessüm...

Gözlerde aranır ancak aşk,
Gözlerdeki parıltılarda.
Kör olmak demek farketmemek,
Bir an olsun tutulmak gerek.
                         Temmuz 1999
                          İstanbul
                          Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tazenin Biri

Bugün ilk defa yaşlanmışsın dedi tazenin biri
Üzülmeli mi yoksa sevinmeli mi bilmem
                                     8 Aralık 1998
                                     İstanbul
                                     Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Aşk Dediğin

Herşeyi yapmak zor, bozmak kolay
Aşk dediğin ise tam tersi bir olay
                            Aralık 1998
                             İstanbul
                             Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Seni Sensizliğinde Bulacağım

Bunu söyleyen ne ilk ne de son insanım
Belki de seni sensizliğinde bulacağım
                                        Kasım 1998
                                        İstanbul
                                        Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

İnatçı Gönül

Elde ne varsa sevgiye dair
Tüketmişiz hepsini birer birer
Herşeyin bittiğini bilsem de
Bunu kabullenmek istemeyen bir gönlüm var işte
                                         2 Eylül 1994
                                         Adana
                                         Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Özlem

Özlem biraz garip bir duygu,
Hem hüzün hem de mutluluk dolu.
Hüzün, insanın sevdiğinden ayrılışı,
Mutluluk, sevginin sonsuzluğa uzanışı,
İnsanın her ikisini birden yakalayışı
Gerçekten garip bir duygu...
Geçmişle geleceğin zihnimdeki o inanılmaz valsi,
Umutla efkarın kalbimin derinliklerindeki birlikteliği,
Hepsi ama hepsi seni ne kadar sevdiğimin göstergesi.
                                                2 Temmuz 1994
                                                Adana
                                                Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Gözyaşlarım

Gözyaşlarım silinir belki bir gün
Ama ne zaman..?
Ne zaman bitecek çektiğim bu çile,
Ne zaman..?
Sevmek, sevmek ne kadar güzel...
Sevmek, sevmek ne kadar da acı...
Gözlerim dolar, bir hüzün çöker üstüme
Hep böyle akşamlarda.
                                    Temmuz 1994
                                    Adana
                                    Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ağlamak İstiyorum

Ağlamak istiyorum,
Ama ağlayamıyorum.
Bozulmuş sinirlerimin gerginliğinden
Şu hiç gülmeyen yüzüm gülümsemekte...
Allah'ım, nedir çektiğim bu çile?
Derinden çekilen bir ''ah'' mı,
Yoksa kara kara düşündüren bakışlar mı,
Bilmem hangisi derdimin aynası?
Ama bir bildiğim var,
Bu derdin beni içten içe yaktığı...
                              Nisan 1994
                              Adana
                              Cemal Büyükkardeş

Not : Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

18 Haziran 2013 Salı

Giden

Bir gecedir bütün geceler gibi
Saçlarında,tanıdığın ellerin en ağırı
Gözlerinde maceraların en derini...
Sana anlatırlar geçenle kalandan
Bir gecedir bütün geceler gibi
Karanlıklardan,aydınlıklardan

Ne varsa kendincedir
Pencere camlarında ışıklar parlar
Halıda yatar eşyanın gölgesi
İç içedir artık sokaklar,evler,odalar
Duvarlar bakışları keser,kapılar sesi
Ne varsa kendincedir

Ve senin,üzerinde binbir düşünce,günden
Oynaşır hatıranla,kalbinle,ümitlerinle
Herşey düşünmektedir seninle
Birden,bir rüzgar eser,sana doğru senden
Seninle çoğalmaya başlar kendisiyle bitenler
Hatırlayan ellerinle,unutmayan gözlerinle

Değişir sezilecek kadar yavaştan
Değişir istenen istenmeyen
O koruyan zor yalanlar silinir
Büyür kolay bir doğru,bilinen,söylenmeyen
Uyuyanlar uyanmış,ölüler dirilmiştir
Bir gecedir sana doğru senden

Bir gecedir sana doğru senden...
Geçen yaşadığındır,yaşarken anlamadan
Kalan bir gerçektir belki
Bir iğne gibi kaybolan,bir bardak gibi kırılan
Gelen sanki beklediğindir
Ve giden,en tatlı,en sıcak,en kocaman...

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

Bir Gece

gecede bir uyku,
uykunun içinde ben...
uyuyorum,
uykudayım,
yanımda sen

uykunun içinde bir rüya,
rüyamda bir gece,
gecede ben...
bir yere gidiyorum,
delicesine...
aklımda sen.

ben seni seviyorum,
gizlice......
el pençe duruyorum,
yüzüne bakıyorum,
söylemeden tek hece.

seni yitiriyorum,
çok karanlık bir anda...
birden uyanıyorum,
bakıyorum aydınlık;
uyuyorsun yanımda,
güzelce...

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

Kelimeler

Yarıda kalmış aşklarının hesapları içinde
Denizlere açıldı içimizden biri
Niçin gittiğini söylemeden.
Doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri.
Yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden.
Bulacak sanıyordu yenilikleri.
Her an bir yeni su vardı,
Her yeni suda bir yeni an.
Deniz, dalgalarıyla gösteriyordu dışından
Yaşananla düşünülenler arasındaki farkı.
Bitmiyordu köpüklerle renkler
Bir başka damlada, bir başka ışıkta başlamadan.
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
Dışında ne varsa yeni, ne varsa gerçek.
Yeni manzaralarla gelen yeni duygular
Hani, eski kelimelerle olmasa
İnsanın ömrünce devam edecek.
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
Anladı,ölmekle yaşamanın birleştiği noktada
Yeni rüzgarlarla esen yeni korkulara
Yeniliklerini bağışlamayan kelimelerin
Nasıl düşman sığınaklar halinde direndiğini.
Anladı, bütün olmuşlarla olanların
Ve bütün olacakların
O kelimelerin içinde
Kendisine varmadan eskidiğini.

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

Ben Değildim

Bir akşam üstü pencerenden bakıyordun
Ağır ağır, yollara inen karanlığa.
Bana benzeyen biri geçti evinin önünden.
Kalbin başladı hızlı hızlı çarpmaya..
O geçen ben değildim.

Bir gece, yatağında uyuyordun..
Uyanıverdin birden, sessiz dünyaya.
Bir rüyanın parçasıydı gözlerini açan,
Ve karanlıklar içindeydi odan...
Seni gören ben değildim.

Ben çok uzaktaydım o zaman,
Gözlerin kavuştu ağlamaya, sebepsiz ağlamaya.
Artık beni düşünmeye başladığından
Bıraktın kendini aşk içinde yaşamaya..
Bunu bilen ben değildim.


Bir kitap okuyordun dalgın..
İçinde insanlar seviyor, ya da ölüyorlardı.
Genç bir adamı öldürdüler romanda.
Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın..
O ölen ben değildim..

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

Umut Yaprakları

Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları,
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgarlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

Ansızın

Ben sensiz olanlara seni aratıyorum,
Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum,
Seni saklayacağım, seni yazıp-andıkça
Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum.

Unutturmayacağım, seni yaşatacağım,
Kendimi çoğalttıkça, seni kuşatacağım,
Her zamanda, her yerde sen bende yasadıkça...
Sen evreninde sana seni aratacağım.

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

9 Mart 2013 Cumartesi

Benden Sonra Mutluluk

Bunca yıl yaşadım
Elime ne geçtiyse yitirdim
Biraz daha yaşayacağım
Yanlız bir şey biriktirdim

Bir bakış, bir görüş, bir duyu, bir düşünce
Belki aç kalacağım

Suçlanacağım ölünce
Biraz yazdım, artık hep yazacağım

Hüzünden baş alamadım
Görünce.

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

Muhasebe

Kazandıklarım bitti, yitirdiklerim kaldı
Söylediklerim gitti, dinlediklerim kaldı
Bir bilmek ülkesinin, düşün iline vardım
Öğrettiklerim gitti, öğrendiklerim kaldı

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

Susmak

Bir insan olsun
Olsun da burada
Bir insan olsun
Orada

Nerede olursa olsun
Bir insan
Gitse olsun, kalsa olsun
Giderse olan, gitmezse duran

Aranır bir insan bir insani
Arar bir insani bir insan

Söylenemiyor çok şey
Susmadan..

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

16 Şubat 2013 Cumartesi

10 Şubat 2013 Pazar

Susmanın İkinci Yüzü

Şimdi bütün anmalar bir susmanın içinde..
Şimdi bütün susmalar bir odanın içinde..
Anlatmaya bir sözcük, bir bakış arıyorlar,
Önce sakladıkları, bir adamın içinde.

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

Lavinia

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme Lavinia.
Adını gizleyeceğim,
Sen de bilme Lavinia

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

Ağlamak

Ağlamak
Unutmak kadar kolaydır inan
Sevin ağlayabiliyorsan
Sevin ağlıyorsan
Gül ağlayabiliyorum diye
Gül ağlıyorum ağlıyorum diye
Sana birşey yapamam
Ağlayamıyorsan

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

İstiyorum

Rüzgar mı dedim...
İsterim ki saçların dağılsın.
Gece mi dedim.
Hemen düşüncelere dalmalısın.

Aşk der demez
Kalbin hızlı çarpmalı.
Sabah, dememe kalmadan
Uyanmalısın.

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

Yalnızlığın Adı

Derin bir uyku...
Düşümde
Düşündüm ister istemez
Aklıma takıldı
Yalnızlığın adı

Tam o sırada
Bir sinek
Beni uyandırdı
Gerçek bir sinek
Yalnızlığın adı
Düşümde kaldı

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

9 Şubat 2013 Cumartesi

Aşk Şarkısı

Ellerini ver, öpeceğim,
Binlerce el içindeyim,
Şu beyaz çizgilerden gideceğim.
Ellerini ver, ellerini...
Seni öldüreceğim.

Gözlerinden gireceğim,
İçinde yer edeceğim.
Sana oradan sesleneceğim;
Ellerini ver, ellerini...
Seni öldüreceğim.

Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

27 Ocak 2013 Pazar

Do

Dün sabaha karsı kendimle konuştum
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum
Yokuşun başında bir düşman vardı
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum
     
Özdemir Asaf (doğum 1923-ölüm 1981)

Yalnızlık

Yalnız kaldınız sanırsınız,
Biliyorum.
Yalnız bırakılmışsınız,
Biliyorum.
Ötesi yok.

II
Ötesi var:
Yalnızlık
Müziğin bile seni dinlemesidir.
Yalnızlık
İnsanin kendine mektup yazması
Ve donup-donup onu okuması
Yalnızlığın da ötesidir.
        1923-1981
        Özdemir Asaf

Bu Sevgidir

Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir.
Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir.
Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir.
Yalnız ben biliyorsam bu aşktır.
Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır.
        1923-1981
        Özdemir Asaf

Seni Seyrederdim

Saçların uçuşurdu rüzgardan.
Yanından seni seyrederdim.
Güneş yakardı,deniz yanardı..
Sen konuşurdun,dinlerdim.

Gülerdin..
Susardın,düşünürdün.
Benimle el-ele yürüdün..
Yol biterdi.

Görmezdim seni..
Zaman yıl yıl geçerdi.
Uzaktan,çok uzaklardan
Seni seyrederdim.
     1923-1981
     Özdemir Asaf

Hoşçakal

siyah beyaz tuşlarında piyanomun
seni çalıyorum şimdi
çaldıkça çoğalıyorsun odada
sen arttıkça ben kayboluyorum

seni doğuruyorum geceye
adını koyuyorum aya bakarak
her şey sen oluyor her yer sen
ben ölüyorum

sesini duyuyorum rüyalarımda
gözlerimi kamaştırıyor ışığın
rüzgar sen gibi dokunuyor bana
ben doğuyorum

duymak istediklerimi söylemiyorsun hiç
dokunmuyorsun bana
sen gibi bir şimşek çakıyor
tam kalbime düşüyor yıldırımı
ben gidiyorum
       1923-1981
       Özdemir Asaf

Duygusal

Sen ona bir gemisin, yönü senin yönündür
Bir sancısın geçerken denizlerini özgür
O da bir ada olsun, sana çevrili dursun
Dağının dalgalarla, yüzünün rüzgarlarla
Bağlandığı kendini sende çözülmüş görür.


Gemiler göründükçe adalar da düş görür
İnsanlar nerede olsa bir orayı düşünür
Derler adadakiler, şu gemi bir gün gelse
Gitsek buradan öte, nereye gideceksek
Bilseler gemiler de bir adayı düşünür.
        1923-1981
        Özdemir Asaf

Akıl Gözü

seni bulmaktan önce aramak isterim
seni sevmekten önce anlamak isterim
seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
sana hep hep yeniden başlamak isterim
        1923-1981
        Özdemir Asaf

Aşkım

ne yere ne göğe ismini yazdım
senin ismini aşkım kalbime
YAZDIM...
        1923-1981
        Özdemir Asaf

Altındağ

Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
Şen Yuva Apartmanı, bodrum katı.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Ne çamaşıra gidilir artık, ne cam silmeye;
Bulaşıksa kendi bulaşıkları.
Çocukları olur, nur topu gibi;
Elden düşme bir araba satın alınır.
Kızılay Bahçesi’ne gidilir sabahları;
Kumda oynasın diye küçük Yılmaz,
Kibar çocukları gibi.
      1914-1950
      Orhan Veli Kanık

Hicret

I

Damlara bakan penceresinden
Liman görünürdü
Ve kilise çanları
Durmadan çalardı, bütün gün.
Tren sesi duyulurdu, yatağından
Arada bir
Ve geceleri.
Bir de kız sevmeye başlamıştı
Karşı apartmanda.
Böyle olduğu halde
Bu şehri bırakıp
Başka şehre gitti.

II

Şimdi kavak ağaçları görünüyor,
Penceresinden,
Kanal boyunca.
Gündüzleri yağmur yağıyor;
Ay doğuyor geceleri
Ve pazar kuruluyor, karşı meydanda.
Onunsa daima;
Yol mu, para mı, mektup mu;
Bir düşündüğü var.
     1914-1950
     Orhan Veli Kanık

Gelirli Şiir

İstanbul’dan ayva da gelir, nar gelir
Döndüm baktım, bir edalı yar gelir,
Gelir desen dar gelir;
Gün aşırı alacaklılar gelir.
Anam
Dayanamam,
Bu iş bana zor gelir.
       1914-1950
       Orhan Veli Kanık

Haber

Akşamla bak yine gül rengi buhurdan
Bin bir hülyaya açık penceremin camında.
Sükut örüp bu sıcak sonbahar akşamında
Bir alem doğdu yine giden günün ardından.

Sardı o her akşamki sessizlik yokuşları,
Bir alem doğdu yine giden günle beraber;
Geldi medar ellerinden beklediğim haber
"Başcıvıltıya canevimin kuşları."

Gördüm giden günün ardından sulara dalan
Gözlerin yeni bir dünyaya açıldığını,
Bir ustuva alemine yaklaşıldığını,
Bu akşam kuşlarının ufuktan koptuğu an.

Kuruldu bir alem hergünkü dünyamdan uzak,
Kaybolduğum düşünceye ve kendime yakın.
Kuşlar.. dizi dizi kuşlar.. kuşlar akın akın..
Rüyam benden bu akşam ve ben rüyamdan uzak...
           1914-1950
           Orhan Veli Kanık

Ehram

Ey aşılmaz dağların ardında,
Ulaşılmaz beldelerden uzak,
Hasretin dallarını tutan sak,
Mavi, sonsuz bir takın altında!

Ey gülüşü sabahlardan güzel,
Dünyası düşüncelerden geniş!
Ey göğsünde ilahi geriniş,
Ruyalarıma hükmeden güzel!

Nerde iğinlen dalından yere
Portakalların düştüğü çardak,
Kadehe duyarak değen dudak,
Sevgile bakan göz, gecelere;

Yanmış ruhu titreyen ilahi,
Yapraklarda billurlaşan seher;
Nerde cam kokan tahta testiler,
Geyik sesiyle çınlıyan vadi?

Yaldız dallarda çiçek yerine
Yıldız açmaz mı artık ağaçlar,
Yanmaz mı bin ruya ile saçlar
Kapanıp günün eteklerine?

Ey gülüşü sabahlardan güzel
Dunyası düşüncelerden geniş!
Ey göğsünde ilahi geriniş
Ruyalarıma hükmeden güzel!

Hakikate olmaz mı acap ram
Yıllardır beslediğim düşünce?
Çıkılmaz dağlardan da mı yüce
Hasretlerin tırmandığı ehram?
       1914-1950
       Orhan Veli Kanık

Zeval

Örtüldü hafızanın örtüsü
Tasalarımın bittiği yerde.
Yükseliyor şimdi perde perde
"Geri gelen saadet" türküsü

Devri tamam oldu pervanenin
Gökten bir beklediğim kalmadı.
Tükendi artık içimde tadı
Yıldızlı küreler düşünmenin.

Ne çıkar karşıma çıksa ecel
Bu boşluk ondan daha mi iyi?
Başka bir alemden beklediği
Olmayan kula zeval ne güzel!

Beklememek beter beklemeden;
Geldi yolunu gözlediğim yar.
Al bu başı sen artık ey rüzgar
Ve sus artık, sus artık ey beden!
          1914-1950
          Orhan Veli Kanık

Ebabil

Alıp içinde sesler uçuşan bu akşamdan
Hafızamı bir deniz kıyısına çeken yol,
Aydınlık rüyaların peşine düşen gondol
Mavi bir denizde yüzer gibi yanan şamdan.

Tuşların üstünde karanlığın heyulası
Ve birden kalbe çırpınışlar veren hatıra.
Çekmede beni saadet dolu dünyalara
Mine parmaklarında sedalaşan hülyası.

Sıyrılmada gözlerimden yıllarca geceler
Ve yalnız kalmada bir yaza ram olan sahil,
Uçuşmada gökyüzünde bir sürü ebabil:
Sevgimi ve hasretimi ebedi kılan yer.

Açık pancurlarından seslerin dokulusu..
Bir göl mü ürpermede ruhun uzaklarında?
En yakın sevgiyi duymayan dudaklarında
Her yaşayıştan daha güzel olan gülüşü.

Ilık gölgelerde uyutup düşünceleri
Beyaz etekler ile bana göründüğün an
Ve kapıları yeşil sabahlara açılan
Sıcak tahayyüllerle dolu yaz geceleri.

Renkli fanusların altında doğan dünyası,
Omuzlarında ay ışığından örgülerle
Eklenmede içime hasret kaldığım yerle
Mine parmaklarında sadalaşan hülyası.
           1914-1950
           Orhan Veli Kanık